Quantcast
Channel: Hayatım Reklam | Campaign Türkiye
Viewing all 109 articles
Browse latest View live

Hayatım Reklam: Engin Ger

$
0
0

Bu sayımızda, Uniworks‘te Head of Creative & Digital olarak görev alan Engin Ger, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Engin Ger,                                                              Head of Creative & Digital, Uniworks

Reklamcı olma sebebim:

Genç bir turizmci olarak 2000’lerin ortasına doğru “Her şey dahil” sistemine geçişlerin yoğunlaşması ve gelecekte iyi eğitilmiş turizmcilere ihtiyaç duyulmayacağı inancıyla, shaker’ımı ve kokteyl karıştırıcımı teslim edip bilgisayarıma Photoshop yükledim. O günden beri barında oturan misafirine tüylerini diken diken edecek bir karışım hazırlamak kadar yaratıcı, eğlenceli ve insanın ruhunu taze tutan bu mesleğin bir parçasıyım.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Ortaya çıkan ve parçası olduğum her işi kutlarım çünkü küçük büyük demeden bir şeyleri kutlamak benim kendimle gurur duyma şeklim. Bu sayede içinde bulunduğum her işten gurur duyarım ve daima kutlayacak bir şeylerim olur.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Onlarca favorimden sadece bir tanesi olan “T-mobile You Got Carriered feat Drake”
olabilir.

Kariyerimdeki en iyi an

Sedace bir art director olmadığımı anladığım an.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Birkaç sunumda söyleyeceklerimi unutup, kekeleyip ve utanıp sıkıldığım anlar oldu. Bir de başkaları adına utanmak var tabii ki.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Burçak Günsev, Burak Günsev ve Fırat Giraygil uzayıp giden listemde başı çeker.

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Ayşe Akın (destekçim ve annem), Burçak ve Burak (güzel patronlar), John C. Jay (ilhamımı ithal ettiğim isim) ve bana bu meslekte şans vermiş ve veren herkes.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 109. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Engin Ger appeared first on Campaign Türkiye.


Hayatım Reklam: Mustafa Özmal

$
0
0

Bu sayımızda, VMLY&R‘da Creative Group Head olarak görev alan Mustafa Özmal, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Mustafa Özmal                                              VMLY&R, Creative Group Head

Reklamcı olma sebebim:

Aslında reklamcı olmak için idealist bir tavır içinde değildim. Anadolu Üniversitesi GSF bölümünden mezun olunca ne yapacağım acaba diye düşünmemiştim bile. Reklamcılık çift yönlü bir iletişim. Her yeni iş hem markanızı hem de kendinizi tanıtmanız demek. Çalışıp bu işi öğrendikçe isteğim daha da arttı ve tecrübeli insanlarlı tanıdıkça daha çok sevip bu işte ilerlemeye karar verdim.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Tabi ki benim hayatımın en önemli işi Vodafone red Light 2.0 “Between Us” işidir. Türkiye’nin Cannes’da alınmış en büyük ödülünün art direktörü olmak şu ana kadar ki en büyük gururum. Tam bir ekip işi ve çok kişinin emeği olan bir iş. Heyecanı hala taze. Onun dışında; Vodafone 4 bucak G, Vodafone Free Wi-Fi, Akbank’ “Akbanklısını Severim”, Axess “Kendi Kampanyanı Kendin Yap”, Arçelik “Senin Emeğinle, Senin Aşkına türkiye”, Peros ” Gönüllerin Tercihi” işleri içinde olmaktan gurur duyduğum işler.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Tüm dünya da ses getirmiş konuşulmuş doğru brifin en yaratıcı çözümü benim favori kampanyamdır. Çok geriye gitmeden Bi art direktör olarak craftına hayran olduğum Librese “Viva La Vulva” ayrıca Burger King ” McWhopper” ve Nike “Dream crazy” işlerine hayranlığım büyüktür.

Kariyerimdeki en iyi an:

Kariyerimde ki en iyi an; yoğun bir çekim döneminde sette uykusuzluktan bayılırken grand Prix haberini almamız. İlker Dağlı o zaman setten çocuğunun doğumuna gitmişti hem doğum haberini hem de grand Prix haberi aynı anda gelmişti. Çok güzel zamanlardı.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Sanırım ya çok gamsızım ya da yaşamadım.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Tek kişi adı vermek sanırım zor. Kariyerim boyunca çok kişiyle çalıştım. Her biri değerli insanlar. Ama yakın zamanda kaybettiğim Ulaş Şensilay çalışırken en keyif aldığım insanlardandı. Ruhu şad olsun.

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Aslında bana bu kariyerde çok yardımcı olan insan var. Her birinden ayrı ayrı şeyler öğrendim. Cem Piran Gengeç benim kariyerimde ilk işe girdiğim ajansın sahiplerindendi. Çalıştığım süre dahil sonrasında da kendisiyle her zaman abi kardeş gibi olduk. Abiliğini hiç unutmam. Ayrıca Kerim Han Milar ve kariyerimdeki ilk uluslararası ödülü almamı sağlayan Ayşe Aydın Erdoğan’ın bana kattıkları çok önemli şeyler var. Tabi ki çok insan var ama bu isimlerin bana güveni ve inancı kariyerimde basamakları çıkmamda çok önemli rol oynadı. Her birine ayrı ayrı teşekkür ederim.

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 110. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Mustafa Özmal appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Yıldırım Çakmakçıoğlu

$
0
0

Bu sayımızda, Rabarba‘da Creative Group Head olarak görev alan Yıldırım Çakmakçıoğlu, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Yıldırım Çakmakçıoğlu                          Creative Group Head, Rabarba

-Reklamcı olma sebebim:

Aslında benim için de sürpriz oldu.
Penguen dergisinin amatörlerine çizerken, sonradan ev arkadaşım da olacak, Gökalp Gönen’le tanışıp animasyon yerine, ”ya aslında bu iş daha çok ilgimi çekti diyerek” daha Marmara GSF’nin grafik bölümünde öğrenciyken TBWA’de çalışmaya başladım.

 

-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

 

Turkcell’in, 29 ekim “Duyanlara duymayanlara”, “Ali Sami Yen” ve  “Metin Oktay” kampanyaları.

 

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:
Channel 4 Paraliympics – Meet the superhumans

 

-Kariyerimdeki en iyi an:
İyi bi sunum sonrası ekiple içilen her an.

 

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:
Rafineri’de çalıştığım dönem şarkı sözlerini kendime göre uyarlayıp söylerken arka masada Ayşe Bali’nin oturduğunu farkettiğim an. 🙁

 

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan ve kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:
Bu soruları birleştirip cevaplıyorum.
Tabii ki ilk başladığım Efes ekibi.
Volkan Karakaşoğlu, Zeynep Orbay, Gökhan akça, Güney Soykan, Sungu Hacışabanoğlu, Kerem Tüten, Alpan Esen. Özge Yalçın.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 111. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Yıldırım Çakmakçıoğlu appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Emre Günaydın

$
0
0

Bu sayımızda, Concept Creative Group Head’i Emre Günaydın, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Emre Günaydın                                                                Creative Group Head, Concept

-Reklamcı olma sebebim:

Yazmayı ve üretmeyi seven biri olarak (bence de çok klişe bir cevap) üniversite tercihlerimde reklamcılıktan başka herhangi bir seçimim olmamıştı. Reklam yazarlığı da sanat yönetmenliği de stratejistlik de müşteri temsilciliği de medyacılık da reklamcılığın parçasıyken ve ben böyle bir ayrımı bilmiyorken neden böyle bir şeyi seçtim bilmiyorum. Ama reklamcı olma sebebim değilse de reklamcı kalma sebebim çok net: Her şeye rağmen bu işi çok sevmek.

 

-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Bugün brief’ler büyüdükçe fikirlere yapılan müdahaleler de büyüyor. Bu yüzden büyük ya da küçük fark etmeksizin içime sinen her işimizden gerçekten gurur duyuyorum. Kalbimde özel bir yeri olanlar da var tabii. Allianz için yaptığımız “Yanlarında Ol Diye” filmimizi seviyorum. Jenerik marka kavramını bu kadar lokal, bu kadar havalı, bu kadar kendine yakışır şekilde ele aldığı ve tam da Babalar Günü’nde gündeme çok yakıştığı için Jeep’e yaptığımız “İsim Babası” işimizi ve yine Jeep’e yaptığımız “Jeep ile Çekildi” işimizi de kişisel favorilerim arasında gösterebilirim sanırım.

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Çok fazla reklamı çok seviyorum. Özellikle işe bambaşka bir perspektiften bakan ve bunu çok güzel bir prodüksiyon kalitesiyle taçlandıran işleri. Spesifik bir örnek verecek olursam da her izlediğimde tüylerimi diken diken ettiği için “SickKids VS: Undeniable” derdim herhalde.

-Kariyerimdeki en iyi an:

Bu anlar sürekli güncelleniyor. Sanırım ilk en iyi an; yazdığım ilk filmi yayında izlemekti. Sonra Concept yolculuğumun başlarında, yanımda çok değerli sanat yönetmenim ve silah arkadaşım Berke ile birlikte, karşımda Volkan, Kerem ve Deniz’e yukarıda da bahsettiğim Allianz filmini anlattığımız o an olmuştu. Çünkü o anının sonrasında çok güzel şeyler gelişmişti. Şimdilerde de ekipten bir jr’ın ilk filmi yayınlandığında, fikri onaylandığında aynı benim yaşadığım heyecanı yaşadığını görmek çok güzel bir an oluyor. Sanırım insanlar böyle böyle yaşlanıyor.

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Pas :’)

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Türkiye koşullarında, manyağı değilseniz bu işi yapmanın pek akıl karı olmadığını düşünüyorum. Özellikle kreatif tarafta. Bu yüzden kendi kariyerinin hangi evresinde olursa olsun; her güne, her işe aynı tutkuyla bakan, aynı hırsla çalışan, iyi iş yapma tutkusuyla yaşayan insanlarla çalışmaktan mutluluk duyuyorum.

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Kolektif bir iş yapıyoruz ve günün sonunda hepimiz, ortaya koyduklarımızla değerlendiriliyoruz. Dolayısıyla işlerimiz de çevremizdeki insanlarla şekilleniyor. Bu yüzden kariyerimin başından bugüne kadar beraber iş yaptığım herkese tek tek kalpten bir teşekkür ediyorum. Ek olarak, tabii ki sağladıkları ve kattıklarıyla bazı kilit isimler de var. Bana Muhabbet’in kapılarını açan ve kariyerimi bir üst lige taşıyan Emrah Karpuzcu.
Bugün artık evim haline gelen Concept’te bana inanan, güvenen ve yüzümüzü Batı’ya döndüren genç kreatif direktörümüz Kerem Özkut. Kendi stilleri ve perspektifleriyle ufkumu genişleten Sedat Dündar, Umut Dizdar ve Gökhan Özdemir.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 112. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Emre Günaydın appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Ege Öztayfun

$
0
0

Bu sayımızda, Alametifarika Creative Group Head’i Ege Öztayfun, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Ege Öztayfun                                                      Creative Group Head, Alametifarika

-Reklamcı olma sebebim:

Açıkçası reklamcı olma hayalleri kurmuyordum fakat bana çekici gelen bir tarafı vardı. İşin yaratıcılıkla hayat bulması. Tabii ki çok mükemmel işler yapıyoruz anlamına gelmiyor bu. Çokça sınırların, olmazların içinde yeni şeyler üretebilmek de tatmin sağlayan bir şey. 

-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Gurur duymak biraz iddialı geliyor bana, reklam yapıyoruz sonuçta. Evet buna yaptığımız sosyal sorumluluk işleri de dahil. (Bu konuda da özeleştiri yaparsak ister istemez iki yüzlülük yaptığımızı düşünüyorum.) İçinde bulunduğum için mutlu olduğum dersek, Vodafone için yaptığımız birçok kampanya, ödüller için yaptığımız güzel işler diyebilirim. 

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Cadbury Milkin Drummer Gorillasını izlediğimde çok beğenmiştim. Reklamların eskiden daha etkileyici gelmesiyle de ilgisi olabilir tabi ama bir markanın konuşmadan ne kadar etkili olabileceğinin çok iyi örneği bence. 

-Kariyerimdeki en iyi an:

Bir kere ajansın 18.00 servisine binebilmiştim. O an güzel bir andı. Kreatif ekipten iki kişiydik, mutluyduk. Bizim dışımızdakiler için sıradan bir andı. Ne yazık ki…

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Böyle bir anı hatırlamıyorum ya da hatırlamak istemiyor da olabilirim.

Hafızamda yok açıkçası.

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Team Redde çalıştığım dönemdeki ekip arkadaşlarımı söyleyebilirim. Eğlenerek, keyifle, güzel işler yaparak çalışıyorduk. Hepimiz şu an farklı ajanslarda olsak da çok iyi insanlar kazandım.

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Üniversite arkadaşlarımdan başlayabilirim. Kariyerimizde ne yöne ilerleyeceğimiz konusunda birbirimize çok destek olduk. Çalıştığım birçok insan kariyerimde ilerlemem konusunda yardımcı oldu. En büyük etkiye sahip olan kişi ise, Erkan Kayadır. Ondan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 113. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Ege Öztayfun appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Doruk Özer

$
0
0

Bu sayımızda, Roy + Teddy Kreatif Direktörü Doruk Özer, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Doruk Özer                                        Creative Director, Roy+Teddy

Reklamcı olma sebebim:

Toprak Sergen’in, Uygar adında bir reklam yazarını canlandırdığı “Ay Işığında Saklıdır” isimli, 90’lar’dan bir TV filmi. Herkese tavsiye ederim.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

About Nights için sıfırdan yarattığımız ve hala sürdürdüğümüz #AşıkOl kampanyasının yeri bende ayrı. Ayrıca Calve Evdeki Sos işi de artık bir klasik oldu, onu da ayrı bir yere koyarım.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Son dönemden ve ülkemizden bir örnek vereyim. Grundig “Ruhun Doysun” işlerini çok beğeniyorum.

Kariyerimdeki en iyi an:

Yaptığım bir işi gören, paylaşan insanların beğenileri, güzel sözleri beni her zaman en mutlu eden anlar oldu işimle ilgili.

 

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Buraya afili bir hikaye yazmak isterdim ama sanırım standart rezillikler var; bir önceki sunumdan kalan rakip marka logosunun bir anda ekranda belirmesi gibi şeyler yani…

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Çok var. Tek bir kişi yazmam mümkün değil, üzgünüm.

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Reklam yaratıcılığı bir zanaattir ve her zanaat gibi usta-çırak ilişkisine dayanır. Benim ustam da rahmetli Mustafa Ordaş’tır.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 114. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Doruk Özer appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Mehmet Demirel

$
0
0

Bu sayımızda, Ogilvy Istanbul Creative Group Head’i Mehmet Demirel, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

 Mehmet Demirel                                                    Creative Group Head, Ogilvy Istanbul

Reklamcı olma sebebim 

Öncelikle başka bir meslek sahibi olmamamı değerlendirmem gerekebilir bu soru karşısında. Reklamcı olmasam ne olurdum diye düşündüğümde aklıma sadece mimarlık geliyor. Mimarisi güzel eserin içinde gezmek gibi bir his iyi bir görselin içine dalmak veya sinematik bir reklam filminin parçası olmak. Üretme arzusu ve sonunda onun verdiği haz ile bu mesleği icra ediyorum. 

 

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar 

Kampanyaların her biri birbirinden farklı sebeplerden dolayı gurur veriyor. Mesela mesleğe ilk atıldığımda kendimi içinde bulduğum Fusetea Bu rahatlık nereden geliyo?” kampanyası. Yeri çok başkadır. Dove Rakamların Ötesinde” kampanyası ile kadınların güzelliklerini istedikleri gibi özgürce yaşayabilmeleri için bu baskıya karşı çıkmak istedik. Stratejisi ve sonuçlarıyla gurur duyduğum işlerden biri oldu. 

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam 

Türkiyeden güzel bir örnek olacağını düşündüğüm Atasay Tak sana yakışanı” kampanyası. Beni bu kampanya özelinde en çok etkileyen şey eski Atasay’ı tamamen unutturup yepyeni bir Atasay yaratmış olması. 

Kariyerimdeki en iyi an 

Bence biz bu anlar için yaşıyoruz. İrili ufaklı bu anları ne kadar çok arttırırsak o kadar çok şevkle bağlanıyoruz işimize. Kariyerimdeki en iyi anların bitmemesini diliyorum. Bazen bir onay, bazen bir yayın bazen de işe gelen bir yorum. 

İş hayatımdaki en utandırıcı anım 

Malum ajans nüfusları kalabalık. İsmini unuttuğum insana hitap etmek durumunda kalmak en zor anlarımdan oluyor genelde. Çok da yaşadığım şey maalesef. Hatta bir iş görüşmesinde couple’ım olan bir arkadaşımın adını unutmuştum. 

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan 

Pandemide öğrendim ki ajansta fiziksel olarak bir arada olduğum herkesle çalışmaktan çok mutluymuşum. Kendinle kalmak güzeldi, yetti. 

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler 

Başta beni bu mesleğe yönlendiren Kutlukhan Perker. Kendisi çok farkında olmasa da tanışmamızdan sonra onun önerileri bana bu kapıyı açtı 🙂 Ajans hayatımda da birlikte çalışma fırsatı bulabildiğim herkes kariyerimde büyük etkiye sahip fakat Selim Ünlüsoy başı çeker. 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 115. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Mehmet Demirel appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Emre Lafçı

$
0
0

Bu sayımızda, Tribal Worldwide Istanbul Creative Group Head’i Emre Lafçı, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Emre Lafçı                               Creative Group Head, Tribal   Worldwide Istanbul

Reklamcı olma sebebim

Futbolcu bir babanın futbolcu çocuğu gibi ben de reklamcı bir baba ve annenin çocuğu olarak reklamcı oldum. Okul çıkışlarında çoğu zaman ajansa giderdim. Kampanyalar yayına çıkmadan önce babamdan dinler sonra TVde izlerdim. Tüm bunlar bir araya gelince sonuç kaçınılmaz.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar

Türk Hava Yolları için hazırladığımız Şimdi Ne Güzeldir kampanyası ve yine Türk Hava Yolları için hazırladığımız bol ünlülü, bol ödüllü ilan kampanyamızın bende yeri ayrıdır. Son yaptığımız işlerden de Aksigorta ev eşya sigortası filmlerini buraya rahatlıkla yazabilirim.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam

Budweiser-Tagwords aşırı zeki ve aynı zamanda aşırı cool bir iş. Puma-After Hours Athlete her spor markasının şampiyonlarla çalıştığı bir dönemde adeta çölde bi vaha. Ve tabii ki Ali Desidero serisi. Sıkıldıkça açar izlerim.

Kariyerimdeki en iyi an

Kariyerimdeki en iyi an aslında tam olarak kariyerime başlamadığım bir an. Lise yıllarında biakşam, babam ajansta hazırladıkları Garanti Bankası’nın gençler için hazırladığı bikredi kartı iletişimini göstermişti. Metinlerde bigenç profili tasvir ediliyordu ama bazı cümleler tutarsızdı. Ben de babama bu yapmacık duruyor” ya da bunu yapan genç bunu yapmaz ki” gibi yorumlarda bulundum. Babam da yorumlarımı Serdar Erenerle paylaşmış. O da Emre haklı, orayı düzeltelim” demiş. Uzun lafın kısası kariyerime başlamadan zirveyi gördüm =)

İş hayatımdaki en utandırıcı anım

Valla başkaları adına ve olay anında ben de orda bulunduğum için utandığım çok an var. Ama onları kendime saklıyorum. Olayın kahramanlarını da sevgiyle selamlıyorum.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan

MullenLoweda geçirdiğim ilk 3 yıl boyunca yakın şekilde çalıştığım herkes diyebilirim. Kreatifinden müşteri ilişkilerine, stratejiden prodüktörlere, yönetim kadrosundan şoför kadrosuna kadar… Hani derler ya tek isim yazsam haksızlık olur, ben 10 isim dahi yazsam yine diğerlerine haksızlık olur. En iyisi herkesi temsilen Arif abimi yazayım: Arif Yılmaz!

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler

Stajyerlik ve juniorlık zamanlarımda senior yazarım olan Ali Algüre hakkını vermek isterim. Bugün bu kadar disiplinli ve vasata karşı alerjim varsa kendisinin sayesindedir. Bir diğer isim; reklamcılığı bıraksam mı acaba dediğim karanlık dönemlerde MullenLoweda yollarımızın kesiştiği Can Faga. Dolu dolu bir 3 yıl, onlarca kampanya, çekim, ödül, kahkaha ve UEFA yarı finali.

Son olarak bir gün keşke beraber çalışsak dediğim ve iyi ki de 3.5 yıldır beraber çalıştığımız Arda Erdik. Aksi halde bir işi bütün halinde düşünmeyi ve sette bir kreatifin aslında neleri değiştirebileceğini bu kadar iyi gözlemleyemezdim.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 116. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Emre Lafçı appeared first on Campaign Türkiye.


Hayatım Reklam: Eray Hökelek


$
0
0

Bu sayımızda, Havas İstanbul Creative Group Head’i Eray Hökelek, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Eray Hökelek                                                   Creative Group Head, Havas İstanbul

Reklamcı olma sebebim:

Aklımda hiç yoktu aslında, tesadüfen oldu diyebilirim. İstanbul’a gezmeye gelmiştim. Bir arkadaşım “bizim ajansa birini arıyorlar, bence sen yaparsın” dedi. Ertesi gün nerdeyse bomboş bir cv gönderdim, sonraki gün görüştük ve başladım.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Beni yakından tanıyanlar ne kadar fanatik bir Beşiktaşlı olduğumu bilir, ama Fener Ol kampanyasının bir parçası olmaktan çok keyif almıştım. Ayrıca kampanyadan daha geniş çaplı bir şey ama şu anda Arçelik’te adım adım üstüne koyarak gerçekleştirmeye başladığımız marka dönüşümünden de büyük heyecan ve gurur duyuyorum.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

2018’de Cannes’da Grand Prix alan Budweiser – Tagwords işini her gördüğümde kıskançlıktan çatır çatır çatlıyorum. Klasiklerden Ram – God Made the Farmer işini de çok beğenirim.

Kariyerimdeki en iyi an:

2007’de o zamanki adıyla Grey İstabul’daki ilk iş günüm. Küçük bir ajansta sektöre giriş yaptıktan sonra, nihayet uluslararası bir ajansta kendimi geliştirme imkanına kavuştuğum için çok heyecanlıydım.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Hatırladığım çok büyük bir utanç anı yok. Eskiden çok fazla basılı iş yapardık ve nadiren de olsa gözden kaçan ufak tefek hatalar olurdu. Çoğunu kimse fark etmezdi bile ama gazeteyi elime alıp ilandaki o yanlışı görünce kendi kendime yerin dibine geçerdim.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum her kademeden arkadaşım oldu. Ama bence iyi bir couple’ın verdiği mutluluk gibisi yok. Ben art direktör couple konusunda hep şanslı oldum. Nerdeyse hepsi şu an ya Türkiye’de çok iyi yerlerde ya da yurtdışında. Her biriyle çalışmaktan çok çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Bir de her ne kadar insan olmasalar da 4129Grey’de her gün bir sürü köpekle birlikte çalışmanın mutluluğu başkaydı. 

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Dönem dönem farklı ajanslarda çalışmış olsak da dostluğu, bilgisi, yaratıcılığa bakışı ve karakteriyle Volkan Dalkılıç’ın tüm kariyerimde etkisi çok büyüktür. 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 117. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Eray Hökelek
 appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Gizem Arlı Sirkeci

$
0
0

Bu sayımızda, Havas İstanbul Creative Group Head’i Gizem Arlı Sirkeci, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Gizem Arlı Sirkeci,                                          Creative Group Head, Havas İstanbul

-Reklamcı olma sebebim:

Chefs Table’ın bir bölümünde ünlü bir şef benzeri bisoruya şöyle cevap vermişti. 14 yaşımdayken ne yapmak istediğime karar verdim. Ve fikrimi hiç değiştirmedim.” Yaşı tam tutar mı emin değilim ama bendeki de biraz aynı hikaye.

-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Lezzet dünyası, görselliği, şarkısı, izleyeni acıktırması, konkuru kazandırması hatta sunulduğu halinde hiç değişiklik yapılmadan hayata geçmesi ve markaya olan geri dönüşü sebebiyle Sen BiTat diyebilirim. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Diesel Enjoy Before Returning. Müşterisini tanıyan marka, markasını tanıyan ajansla bir araya geliyor, başkalarının daha ilk iç toplantıda eleyeceği bifikri hayata geçiriyor ve tıpkı gezegenlerin aynı hizaya gelmesinde olduğu gibi nadir bişeyler yaşanıyor.

-Kariyerimdeki en iyi an:

İyi geçen toplantı, zor da olsa bulunan bir fikir sonrasında gelen rahatlık, yorucu geçen anlarda yapılan şakalar, çok güzel olmuş elinize sağlık’ın duyulduğu o an, emeklerin karşılığındaki ödül, annenin babanın arayıp az evvel televizyonda denk geldik, emekleriniz boşa gitmesin canım kızım” demesi. Her ne yapıyorsam benim içime sindiğini anladığım an.

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Muhakkak vardır ama ben iyilerini hatırlamayı tercih ettim.

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Birlikte kahkaha attığım herkes ama en çok canım “karşim” Deniz Dülgeroğlu.

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Daha üniversite 1. sınıftayken staj yapmam konusunda teşvik eden ve sonrasında da her önemli dönüm noktasında gözüm kapalı danıştığım canım ablam Duygu Arlı Gürler. Sektörde hiç kimseyi tanımayan bi’ öğrenincinin bi info@ mailine attığı staj başvurusuna dönüş yaparak sektöre kapağı atmamı sağlayan sevgili Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi kreatif koordinatörü Uyum Şanver, her zaman daha iyisini yapmamı sağlayan bugüne kadar birlikte çalıştığım tüm kreatif direktörlerim, yorumuna herkesten çok güvendiğim canım aşkım Tolga Sirkeci. Hiç birinin hakkı ödenmez.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 118. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Gizem Arlı Sirkeci appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Kasım Koç

$
0
0

Bu sayımızda, YW İstanbul Creative Group Head’i Kasım Koç, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Kasım Koç                                                          Creative Group Head, YW İstanbul

-Reklamcı olma sebebim:

Hayali öğretmen olmak olan idealist biriydim. Farklı şehirlerde insan hikayeleri dinlemek, o hikayeleri şekillendirmeyi düşlerdim. Hayat şartları ve çözülemeyen sınav soruları sonucu reklamcılık okudum. Sonrasında fark ettim ki aslında reklamcı dediğimiz de bir nevi hayat hikayelerinin parçası oluyor. Topluma bir şeyler de anlatabileceğiniz bazı fikirleriniz için markaların gücünü kullanabileceğiniz bir sihirli değnek. Reklamcı oldum mu tam olarak bilemem ama ideallerimin bir kısmını reklam aracılığıyla gerçekleştirdiğim için mutluyum.


-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Kiğılı Aynı Gün Aynı Dakika, Ruhun Doysun Gıdaya Saygı, ING Hayallerin Yeter, Philips Kalbinin Sesi, ETİ Popkek Doyana Doymayana, Kanyon Kadının Dışarıda İşi Var, Opet Yola Bak ve Papara Banka Değil Papara kampanyalarını sayabilirim. Ama aklım hala yapamadıklarımda. 


-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Tek kampanya söylersem diğerlerinin gönlü kalır. Danish Road Safety Council’ın Helmet işi listenin başını çeker. Gerek mizahı gerekse yol güvenliğini bu denli kıvrak bir yolla çözmeleri, her defasında beni kendine hayran bırakır. Budweiser Tagwords, Ram Trucks Farmer, Tramontina The Bible of Barbecue ve Ibanez Collection Anti Corruption Suit işleri de başucu favori işlerdir. 

-Kariyerimdeki en iyi an:

Kiğılı Aynı Gün Aynı Dakika işinin bir anda Türkiyenin gündemine oturmasını ve aldığı güzel tepkileri izlemek. Kısacık bir filmin, arkasında medya bütçesi olmadan milyonlara ulaşması ve Kiğılı’nın ana rakiplerinin bizim işimizi Ortak paydada buluşturan işlere şapka çıkarmak gerekir!” diyerek paylaşmaları ayrı bir gurur kaynağıydı benim için. 

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Gergin, stresli ve uykusuz geçen bir kampanya için çalışırken, ajans içerisinde bir çalışma arkadaşıma bağırmamdı. İş iyi olur, kötü olur. Aksilikler yaşanır ancak bir insana bu denli sesimi yükseltmem kendime asla yakıştıramadığım ve hala utandığım bir andır. Tekrardan kendisinden özür dilerim. 

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Üretmekten, üretmek için konuşmaktan, ortaya iyi iş çıkarmak için çalışırken yoruldum” demeyen ve söylediğinin arkasında durmaktan çekinmeyen her bir ekip arkadaşımla çalışmaktan mutlu olmuşumdur. 

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Hikaye anlatıcılığının ve yaptığın işle insan hayatına dokunmanın gücünü gösteren Öncü Doğu Gürsoy, o idealist tarafımı geliştirmem için cesaretlendirmiştir beni. Kelimeleri doğru ve kıvamında kullanmayı öğreten, ciddi anlarda birden anlattığı komik anılarıyla ortamın havasını değiştiren ve sunum tarzıyla fikri adeta dinleyicisine yaşatan Emrah Karpuzcunun yeri ayrıdır. İyi günde kötü günde hep yanında olduğunu hissettiren, bir ajans sahibinden ziyade abi” tavrıyla yaklaşan ve her zaman gelecek için hayal kuran Serhat Gürcü’nün vizyonunu hep takdir etmişimdir. Fikir üretmek için çekinmeyen, özgün olmak için çabalayan tüm ekip arkadaşlarım ve tabii ki gece gündüz demeden bir fikir anlatacağım dediğimde aynı heyecanla beni dinleyen, fikir veren kardeşim Melek. İyi ki varsınız!

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 121. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Kasım Koç appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Tolga Suna

$
0
0

Bu sayımızda, Rafineri Kreatif Direktör’ü Tolga Suna, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

 Tolga Suna                                                     Creative Director, Rafineri

Reklamcı olma sebebim:
Ruhsar. 

Aslında niyetim bir şarküteride çalışmaktı. Bölgesel kasaplardan sucuk getirtip satmayı planlıyordum ki reklam ajansında staja başladım. Reklam oldu, sucuk kaldı.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Çok. Her dönemden bir favorim elbette var. Rafineri çatısı altında yaptığım tüm projeleri her şeyin üstünde tutuyorum.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Kipadasepetinizucuzadolar. Çok müthiş bir jingle yapanın eline sağlık. Sickkidz VS: Undeniable reklamını her izlediğimde gözlerim dolar. Arada açıp açıp Jonathan Glazer’ın reklamlarını izlemeyi severim. (En çok da Stella Artois – Buzda Kayan Rahipler)

Kariyerimdeki en iyi an:

İtalyanlara İngilizce sunum yaptığım an. Ne onlar anladı, ne biz.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Yani. Utanma demeyelim de komik bir anı. Bir bankanın CEOsuna sunum yapıyorduk. Bugün de devam eden bir kampanyanın tohumlarını ektik. Her şey iyi gidiyordu ta ki duayen reklamcı, ajans ortağı abimiz Burak çok güzel anlattı” diyene kadar. Bir an sessizlik oldu. Ajans başkanımız yavaşça eğilip Tolga, Tolga…” demişti. Bilmem bunları okur mu, adımı hatırlar mı…

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Tüm ekibim. Tüm bu güzel işlerin çıkmasını sağlayan ekürim Uğur Matban. Çünkü ancak mutlu olduğun yerde güzel işlere imza atabilirsin.

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Birçok insan. En önce sevgili eşim. Her adımımı benden daha iyi değerlendirip planladığı için… 

Reklam yaşayan bir şey. Şey diyorum, adını koyamıyorum. Her dönem etrafımızdaki insanlarla büyüyoruz, küçülüyoruz, değişiyoruz. Ozan Yurtsever, Mustafa Oral, Gökhan Atasoy, Kaan Ertüz gibi büyüklerimin hakkını ödeyemem. Ama bir de Kerim Gürsel gerçeği var. Çalıştığım ve çalışmaktan bu kadar mutlu olduğum, çalışırken bu kadar huzur bulduğum için kendisine teşekkür ederim.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 122. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Tolga Suna appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Kerem Şeşen

$
0
0

Bu sayımızda, Ogilvy İstanbul Creative Group Head’i Kerem Şeşen, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

 Kerem Şeşen                                                   Creative Group Head, Ogilvy İstanbul

-Reklamcı olma sebebim: 

Görsel/işitsel şeylerle ilgilenmeyi hep seviyordum. Güzel Sanatlar Fakültesine girmiş bulundum ve ikinci sınıfta staja başladım. Sonrası doğal olarak reklamcılığa doğru aktı gitti.

-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar: 

İlk aklıma gelenler, Türk Telekom Selfynin ilk lansmanı, Selpak “Ön Yargıları Silelim” kampanyası, Kristal Elma Festivalinin 2015 yılı kampanyası, The Rock Radio için yaptığımız ilan kampanyası ve şu an bunları yazarken üzerinde çalıştığımız adını yazamayacağım ama muhtemelen derginin bu sayısı çıktığında yayınlanmış olacak kampanya.

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam: 

EXIT Germany için yapılan Nazis Against Nazis” sanırım.

-Kariyerimdeki en iyi an: 

Spesifik bir an” tarifi yapamayacağım ama ekip arkadaşlarımla birbirimize güvenerek ve inanarak yaptığımız işleri finalize ettiğimiz anların hepsi. Bu anlardaki huzur ve mutluluk hissi her zaman çok önemli.

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Binlerce vardır muhtemelen ama hatırlayamıyorum.

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan: 

Uzun süredir couple’ım olan Fırat Palaz.

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler: 

Dönem dönem bir sürü insanın etkisi çok büyük. Çalıştığım sırayla Kenan Ünsal, Arkın Kahyaoğlu, Volkan Karakaşoğlu, Deniz Ergin, Sami Basut. Hepsine müteşekkirim.

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 123. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Kerem Şeşen appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Buğra Koçyiğit

$
0
0

Bu sayımızda, Rafineri Creative Group Head’i Buğra Koçyiğit, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Buğra Koçyiğit                                                   Creative Group Head, Rafineri

-Reklamcı olma sebebim:

Reklamcılığa başlama sebebimin başkalarının hayatına dokunabilmek, iz bırakabilmek gibi romantik bir refleksle olmasını isterdim ama bizimki bir mantık ilişkisi olarak üniversite yıllarımda başladı. İlk tanıştığımızda ‘‘İşte ileride hem faturalarımı ödeyebileceğim hem de severek yapabileceğim bir meslek!’’ dedim. Zamanla çok sevdim ve hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu.


-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Sevdiğim insanlar tarafından paylaşılan her kampanya benim için gurur duyulacak bir iş başardığım anlamına geliyor. 

 

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Sanırım reklamcılıkta güzel bir film kadar hiçbir şey keyif veremiyor bana. Bu yüzden favori kampanyam da bir o kadar eski ama bugün de yapılsa yepyeni durabilecek bir iş. Merak edenler YouTube arama çubuğuna ‘‘Blackcurrant Tango Commercial’’ yazıp 144p kalitesinde hemen izleyebilirler. 

-Kariyerimdeki en iyi an:

Uzun ve yorucu bir yolun ardından kadrolu olarak işe alındığım an. Hayranlık duyduğum insanlarla yan yana çalışacak olmak oldukça heyecan vericiydi. 

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Bir proje için Ankaraya gidecektik. Nüfus cüzdanımı evde unuttuğumu uçak kapısında fark ettim. Otomatik kapının ardındaki iş arkadaşlarıma sinir ve utanç karışımı bir duyguyla ‘‘Beni bırakın siz yola devam edin…’’ diyen gözlerle bakakalmıştım. Halime acıdıktan ve tehlike yaratacak biri olmadığıma kanaat getirdikten sonra beni içeri almışlardı, sağ olsunlar. 

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Geçmişi ve bugünü düşününce kariyerimdeki en büyük şansım hep işini bilen, aklı başında, farklı ve iyi insanlarla birlikte çalışmak oldu diyebilirim. O yüzden net bir isim veremiyorum, hepsini ayrı ayrı seviyorum. 

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Çok kişinin emeği var ama ilkler unutulmaz. İlef Reklam Atölyesinde beni bu meslekle tanıştıran, sevdiren ve her şeye rağmen devam etmem için ilham veren hocam Mehmet Sobacı’ya sevgilerimi gönderiyorum.  

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 124. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Buğra Koçyiğit appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Oğuzhan Atliman

$
0
0

Bu sayımızda, Karbonat Creative Group Head’i Oğuzhan Atliman, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Oğuzhan Atliman                                              Creative Group Head, Karbonat

Reklamcı olma sebebim:

Yazdığım bir cümleyle hiç gitmediğim yerlerde, hiç tanımadığım -büyük ihtimalle de hayatım boyunca tanımayacağım- birilerinin düşüncelerini ve daha ötesinde davranışlarını değiştirebiliyorum. Bakın bu sihirdir.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Bugüne kadar yaptığım çoğu kampanyayı seviyorum. İyi ajanslarda, iyi markalarla çalıştım. Özellikle gurur duyduğum kampanyalar ise ilk jingle vokalistliğimi yaptığım Falım – Stressiz Başım serisi, Çamlıca – Derin Bir Oh filmleri ve Kiğılı – 10 Kasım projesi.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Türkiye’den eski bir örnek vereyim: Pınar Kuklaları. Markanın bir neslin lovemark’ı olmasını sağlamıştı. Yurt dışından ise favorim on yıl kadar önce Hollanda’da ALS hastalığı konusunda farkındalık yaratmak için yapılan “I have already died” kampanyası.

Kariyerimdeki en iyi an:

2012 yılında Young Lions’ta aldığım birincilik sanırım. Bu sayede kariyerimin henüz başlarında büyük ajansların dikkatini çekmeyi başarabilmiş ve Alametifarika’ya transfer olmuştum. Şimdinin kreatif direktörlerinin çoğu, o dönem o dükkanın yazar/çizer kadrosu. Birlikte çalışmak bana çok şey kattı.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Bunlardan çok fazla var ama utanma eşiğim yüksek olduğu için çoğu eleniyor. En utandığım an ise senior yazarken, sabaha kadar sürttüğümden dolayı çalışamadığım bir kampanya için o an aklıma gelen ilk fikri anlattığımda kreatif direktörümün group head’ime dönüp “Buna sigorta yapmış mıydık lan?” dediği andı.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

İlk ajansıma adım attığım andan itibaren hangi ajansta kimle çalıştıysam mutlu oldum. Bunu yürekten söylüyorum. Sevmediğim 3-5 kişi vardır en fazla.

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

İki kişi var. İlki, ajansın a’sını bilmezken beni kapıdan içeri alan, henüz stajyerken her fikrimi dinleyen, yol gösteren Tarık Akın. İkincisi de yazdığım her kelimenin ne kadar önemli olduğunu, sunumdan montaja yazarlık işinin nasıl yapılacağını ve bu işi yaparken gülümsemenin ne kadar önemli olduğunu öğreten Emrah Karpuzcu.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 125. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Oğuzhan Atliman appeared first on Campaign Türkiye.


Hayatım Reklam: Feyza Küçükaltıntaş

$
0
0

Bu sayımızda, McCann İstanbul Creative Group Head’i Feyza Küçükaltıntaş, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Feyza Küçükaltıntaş                                             Creative Group Head, McCann İstanbul

Reklamcı olma sebebim:

İlki, yazar olma tutkum. İkincisi, insan egosunun tımarlanıp aşılması için tüm elverişli koşulları sağlayan bir meslek olması. Son olarak da sürekli araştırma yapmak gerektiği için insanlar, markalar ve hayatlar hakkında tuhaf ve ilginç bilgilere sahip olabilmek.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar: 

Dahil olduğum tüm Coca-Cola ve LOreal Paris kampanyalarını seviyorum. Ama insanlara dokunan ve bir anlam taşıyan sosyal sorumluluk projeleri benim için her zaman daha gurur verici. Örnek olarak True Match – Gerçek Uyum Hikayeleri kampanyasını ve Akbank Caz Festivali kapsamındaki “Şehrin İyi  Hali” projesini verebilirim.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam: 

Steve Jobs’ı sevdiğimi söyleyemem ama bence gelmiş geçmiş en iyi reklam kampanyası Apple’ın Think Different (Crazy Ones) filmidir. Bir reklam metninden çok bir manifesto olduğu için her zaman favorimdir.

Kariyerimdeki en iyi an:

İlk Kristalimizi aldığımız an diyebilirim ama sonucu ne olursa olsun ekiple iyi bir fikir bulduğumuzu düşündüğümüz her an olabilir.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Uzun yıllar önce bir havayolu şirketi için yaptığımız sunumda mash-up bir parça eşliğinde farklı danslar yapmak durumunda kalmıştım:)  Sunum sonunda güzel tepkiler almış olsak da çok utandığımı hatırlıyorum.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Liste çok uzun. Tarık Akın, Erçin Sadıkoğlu, Berkay Özay, Hazel Eren, Neslihan Soydaş, Dilara Aktuğ, Burcu Deniz, Duygu Yazıcı, Eda Dereli diye devam eder gider.

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Barış Akbaş, Türker Kurtonur, Tarık Akın, Taygun Dömbekçioğlu, Neslihan Soydaş.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 126. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Feyza Küçükaltıntaş appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Gizem Aparanoğlu

$
0
0

Bu sayımızda, Senfonico Creative Group Head’i Gizem Aparanoğlu, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Gizem Aparanoğlu                                                  Creative Group Head, Senfonico

-Reklamcı olma sebebim:

Tersten gittim ben, önce ne olmak istemediğimi çözdüm. Sonra da neyi çok istediğimi buldum. Bir daha da fikir değiştirmedim. İlk görüşte aşk bizimkisi.

-İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Benim için emek verilen her kampanya, görünür olduğunda mutluluk kaynağına dönüşüyor.
Yine de yeri bende ayrı iki iş:
1- Gerçek hikayeleri anlatma fırsatıyla: Samsung – Mutlu Hikayeler
2- Gerçek bir toplum sorununa değinme fırsatıyla: Cif – Hepimizin Elinde

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Bu sene için Unesco – Backup Ukraine. Şehirlere bombalar yağarken Ben işin neresinden tutabilirim” diye düşünüp, kültürel mirası korumak için kafayı çalıştırmış akıllara sağlık.

-Kariyerimdeki en iyi an:

Çoktur ama ilki kazandığım ilk Kristal Elmayı kırmadan eve götürmeyi başarabildiğim andı.

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Hatırlayamıyorum, utanmazın tekiyim sanırım.

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Tüm ekip arkadaşlarım. En çok da sevgili eşim Aytaç Erdoğan.

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Çoklar, iyi ki varlar ama şöyle bir kısa liste yapacak olursam; Sektöre adım atmama vesile olmuş Burak & Burçak Günsev, eski dostum ve ilk couple’ım Doğa Göçük Çam, güzel işler yapmamıza fırsat tanıyan sevgili mentorum Canmert Koral. 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 127. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Gizem Aparanoğlu appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Aytaç Ateş

$
0
0

Bu sayımızda, Happy People Project Creative Group Head’i Aytaç Ateş, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Aytaç Ateş

Reklamcı olma sebebim:

Ben liseden beri grafik bölümü öğrencisi oldum. Matbaa Meslekten sonra Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Bölümünü bitirdim. Haliyle reklam hep radarımdaydı. Hatta TVde reklam arası verildiğinde kanalı değiştirmeyenlerdendim ben:) Farkında bile olmadan kendimi reklam ajanslarında buldum.

İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Ziraat Bankası Bankkart lansman iletişimini seviyorum. Nestle 1927 ve Apple iftar yemeği daveti.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Levis Freedom to Move. Absolut World, Got Milk.

Kariyerimdeki en iyi an:

İlk maaş günüm. O gün gerçekten birilerine para kazandırdığımı hissetttiğim gündü. Yaptığım tasarımlar artık para kazandırıyordu.

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

Tüm gözlerin bende olduğu önemli bir sunumu sırf heyecanlandığım için yüzüme gözüme bulaştırmıştım. O gün kendimden aşırı utanmıştım.

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Yakınımda olan herkes. Nursel, Deniz, Tolga, Bülent, Fatih, Fırat, Kerem, Selin, Tayfur, Aykut, İlker, Zeynep, Fiko, Serhan, Serkan, Ayhan, Özlem, Engin, Ergin, Çağlar, Nelin, Emre, Mert, Erdinç, Damla, Gözde, Nathalie, Tuğhan, Yeter, Fatma abla, Haluk abi, Ahmet abi, Adnan abi, Recep, Cem, Köksal, Yaşar, Kaan, Tuğçe, Erkan, Seray, Seral, Egemen, Şeyma, Nihan, Erhan, Önder, Apo, İbo, Orçun, Gani, Sevim, Ebru, Emin, Umut, Pelin, Aydın, Elçin ve çok daha fazlası…

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

One çıkan yok, tüm yakın arkadaşlarım diyebilirim.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 129. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Aytaç Ateş appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Hüseyin Berk Başaran

$
0
0

Bu sayımızda, Rabarba Creative Group Head’i Hüseyin Berk Başaran, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Hüseyin Berk Başaran

Reklamcı olma sebebim:

Yazmaya şiirle başladım, şarkı sözüyle devam ettim. Ardından kendi hikâyelerimi kaleme aldım. En sonunda da hikâyelerimi gerçeğe dönüştürebileceğim paralel bir evren olan reklamcılıkla tanıştım. Sebep değil süreç benimkisi. 


İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Tabii ki her işimizde bolca kan, ter ve gözyaşı var. Ancak 16.İstanbul Bienali-7.Kıta kampanyası çevreci duruşuyla, Enpara-Halay kampanyası ise absürtlüğüyle çok ses getirdi. Yaptığımız güzel çalışmalar arasında burun farkıyla öne geçen işler diyebilirim.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Birçok sevdiğim iş var. Mesela son dönemde aşırı hoşuma giden bir işi buraya bırakıyorum: Ribena-When you’ve Ribena bit caught out. 

Kariyerimdeki en iyi an:

Staj bulamadığım için uzun süre barlarda çalıştım. Hayatımı devam ettirmek çok zorlaşmıştı. Cebimde ne para kalmıştı ne de motivasyon. Belli ki reklamcı olamayacaktım. Dayanamadım. Bir akşam bavulumu topladım. Ertesi gün Ankara’ya kesin dönüş…
Sabah telefonum çaldı. Nihayet, aylarca beklediğim o haber geldi. Uzatmalarda gelen altın gol gibiydi. O anı unutamıyorum. Kariyerimde çok güzel anlara şahit oldum fakat başlangıç anı gerçekten ibretlik. 

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

İlk senaryomun setindeydik. Oyuncular arasında bir de manken vardı. Yabancı uyruklu bu mankenle gerçekleştirdiğim yoğun diplomasi trafiğinden ötürü ajansa gönderildim. (Evet ilk setimden kovuldum)

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

İşine ve iş arkadaşlarına saygı duyan her insan.  

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Sırasıyla Mustafa Sarıgül (şaka değil), Can Faga, Kerim Gürsel ve Pemra Ataç Açıktan. 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 130. sayısında yayımlandı.

 

The post Hayatım Reklam: Hüseyin Berk Başaran appeared first on Campaign Türkiye.

Hayatım Reklam: Tuğçe Erdönmez

$
0
0

Bu sayımızda, 4129Grey Creative Group Head’i Tuğçe Erdönmez, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Tuğçe Erdönmez

Reklamcı olma sebebim:

Işılay Saygın AGSLde en çok keyif aldığım ders grafik tasarımdı. Üniversite mülakatlarında, kuruldan gelebilecek muhtemel ne olmak istiyorsun?” sorusunun cevabı o zamandan hazırdı benim için sanat yönetmeni olmak”. 

Marmara GSF grafik bölümü son sınıfta TBWAda staj yaparken, tasarımla beraber birilerinin hayatına dokunabilecek yaratıcı fikirler üretmek, hayata geçmesi için çabalamak derken kendimi sektörün içinde buldum. O zamandan beri tasarıma gönül vermiş bir reklamcı olma sebebimi evrenin gaz ve toz bulutu olduğu dönemden itibaren böyle özetleyebilirim.

 -İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar: 

 İçinde bulunduğum her işle gurur duyuyorum. Sonuçta hepsinde biraz kan, ter ve gözyaşı var.

-Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Budweiser –Tagwords, Diesel Be Stupid. Son dönemde ise Coca-Cola Masterpiece ve Nike FC Presents the Footballverse çok iyi.

-Kariyerimdeki en iyi an: 

Ekipçe Grand Prix aldığımız bir an en iyisi olurdu şimdilik bu mesajı evrene yolluyor ve 2018e dönüyorum. Algida Keyif Değme Keyfime kampanyası için yazıp, bestesini ve vokalistliğini yaptığım jingle’ın Youtubeda ilk tepkilerine bakarken Bu şarkıyı söyleyen kız kim?” yorumlarını okuduğum andı sanırım.  İşin seveni de var sevmeyeni de ama insanın farklı skillerini kullanarak yeni bir şey üretmesi ve hayata geçirmesi güzel bir his. Sanıyorum müzik kariyerim şu an paralel evrende bir yerde zirveleri zorluyor.

-İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

404 not found.

-Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

Birlikte çalıştığım insan-lar konusunda şanslıyım diyebilirim o yüzden hepsiyle bu mutluluğu paylaşıyorum.

-Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Herkesin ismini tek tek sayamayabilirim, çalıştığım her insandan bir şeyler öğrenmek benim için önemli o yüzden hepsinin etkisi çok büyük ve değerliler. Liste Sami Basut, Koray Doyran, Setenay Özcan, Ayşe Bali, Ertuğ Tuğalan diye başlar ve uzar gider.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 131. sayısında yayımlandı.

The post Hayatım Reklam: Tuğçe Erdönmez appeared first on Campaign Türkiye.

Viewing all 109 articles
Browse latest View live